7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ders Kitabı Sayfa 81-83-85-86-87-88-89-90-91 Cevapları Ekoyay Yayıncılık

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Seyyahların Gözüyle Osmanlı Soruları ve Cevapları Sayfa 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91

Seyyahların Gözüyle Osmanlı Soruları ve Cevapları

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 81 Cevapları 

Soru : Osmanlı Devleti Dönemi’nde yaşayan bir seyyah olsaydınız nereleri gezerdiniz? Gezdiğiniz yerlerle ilgili hangi konularda yazılar yazardınız?

Cevap: Osmanlı Devleti Dönemi’nde yaşayan bir seyyah olsaydınız nereleri gezerdiniz? Gezdiğiniz yerlerle ilgili hangi konularda yazılar yazardınız?

Osmanlı Devleti Dönemi’nde yaşayan bir seyyah olsaydım ; Söğüt, Edirne, İstanbu ve İznit gibi Osmanlı devletine başkentlik yapan yerlerin yanı sıra Şehzadelere ev sahipliği yapan Manisayı gezmek isterdim.

Bu bölgelerde verilen eğitimleri, yapılan araştırmaları, sanatı, mimariyi, doğal güzellikleri, tarihi güzellikleri ve Padişahları ve aileleri hakkında bilgiler toplayarak yazılar yazmak isterdim.

Etkinlik Zamanı

A. Osmanlı Devleti Dönemi’ne ait aşağıda yer alan eserlerin hangi sanat dallarına ait olduğunu araştırarak altlarına yazınız.

B. Yukarıdaki örneklerin dışında Osmanlı Devleti Dönemi’ne ait sanat dallarını araştırarak bu sanat dallarına örnekler yazınız.

Cevap: Minyatür, tesbih, cam işleme, dokuma sanatı örnekler olarak verilebilir.

C. Yaşadığınız yerde Osmanlı Devleti Dönemi’nde yapılmış mimari eserler varsa bunların isimlerini aşağıya yazınız. Yoksa ismini bildiğiniz eserleri yazınız.

Cevap: Süleymaniye Cami, Kervan saraylar, hamamlar örnek olarak verilebilir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 83 Cevapları 

Soru : Tablodan hareketle Osmanlı kültürü ve sanat anlayışıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Cevap: Günlük hayatını anlatan bir tablo resmedilmektedir.  Kültürel olarak atlarla ulaşım, sokaklarda tüccarların olduğu, kadınların örtülü olduğu, sokak satıcıların yer aldığı görülmektedir. Sanatsal olarak resim sanatının geliştiğini ifadedebiliriz.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 85 Cevapları 

Soru : Günümüzde Osmanlı Devleti’ndeki yardım faaliyetlerine benzer çalışmaları hangi kurum ve kuruluşlar yapmaktadır? Açıklayınız.

Cevap: Günümüzde Osmanlı Devleti’ndeki yardım faaliyetlerine benzer çalışmaları hangi kurum ve kuruluşlar yapmaktadır? Açıklayınız.

Osmanlı Devletinde yardım faaliyetleri vakıflar tarafından icra edilmektedir. Vakıflar padişahların eşleri yani sultanlar tarafından kurulur vede desteklenirdi.bu vakıflar günümüze kadar gelmiştir. Osmanlı sultanların adları ile kurdukları önde gelen vakıflar

Hürrem Sultan, haseki sultan, mihrişah valide sultan, şah sultan, Nurbanu sultan gibi sultanlar tarafından kuruluşlardır. Bu vakıflar açlara, yoksullara, aşevi, sağlık desteği gibi desteklerden bulunmuş, hastaneler, mescitler, külliyeler, türbeler ve hamamlar yaptırmışlardır.

Günümüzde ise Kızılay, Darulacize, çocuk esirgeme kurumu, bakim evleri gibi hizmetler devam etmektedir.

Soru : Türk tüccarların hangi özelliği sizi daha çok etkiledi? Neden?

Cevap: Türk tüccarların hangi özelliği sizi daha çok etkiledi? Neden?

Türkler Dünya çapında her zaman konukseverlik, dürüstlük , adalet ve merhamet gibi vasıflarla tanınırlar. Osmanlı ‘ dan bu zamana kadar anneler çocuklarını her zaman en güzel ahlak üzere yetiştirmeye çalıştılar. Adalet ve hak kavramı onlara yerleşti. Bu yüzden hangi işe girerlerse girsinler çok güzel sonuçlar elde ettiler. Tabi ki bazı yanlış hareketler ve davranışlar her çağda olabilir.

Genel olarak bir dikkat hakimdi. Türk tüccarları müşterilerine karşı kibar, edepli ve dürüst davranırlarmış. Hile büyük günah olarak görüldüğü için uzak durulur. Böylece müşteriler de zarara uğramadan alışveriş yapabilirlermiş. Kavga dövüş olmadan bu kadar nezaketli olmaları beni çok etkiledi.

Günümüzde ticarette ne yazık ki bir çok şey sadece ticaret amaçlı yapılmaya başlanmıştır. İnsanlar artık yüksek gelir elde etmek için hilelere başvurmaya başlamıştır. Bu yüzden de insanlar arasında ticarette bile pek güven kalmamıştır. Halbuki hile ile elde edilen bir gelir her ne kadar geliri yüksek olsa da kendisinde hayır ve bereket yoktur. O para bir şekilde hemen bitecek ve ya hastalık kaza gibi bir yerden çıkacaktır.

Etkinlik Zamanı

Soru : 82-85. sayfalar arasındaki örneklerde seyyahlar Osmanlı halkının hangi davranışlarından etkilenmişlerdir? Yazınız.

Cevap: Esnafların kibarlığı, Osmanlı hakkın kibarlığından, esnafların dürüstlüğüden gibi davranışlardan etkilenmiştir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 86 Cevapları 

Soru : Çevrenizde hangi türde tarihî yapılar bulunmaktadır? Bu yapılar halkın hangi ihtiyaçlarına cevap vermektedir?

Cevap: Çevrenizde hangi türde tarihî yapılar bulunmaktadır? Bu yapılar halkın hangi ihtiyaçlarına cevap vermektedir?

Çevremizde eski evler, surlar ve köprüler gibi tarihi yapılar yer almaktadır. Bu yapılar insanların barınma, seyahat, ve tarihi bilgilerde kullanılmak üzere bir çok olanakları sağlayarak günümüzde bile insanlara hizmet etmektedir.

Soru : Yukarıdaki metinde anlatılan evin özelliklerinden hangilerini  yandaki resimde görüyorsunuz?

Türk evleri ve iç düzeni dikkate değer. Evlerin içi ve odalar genellikle gösterişli süslerle dolu, tavanları farklı renklere boyanmış. Hepsinde bir kenarda yüksek bir sedir var. Yerden yüksekliği otuz santim dolayında, boyu da bir buçuk iki metre kadar. Bu sedirin üzerine kumaşla kaplı ya da saten kaplı şilteler konuyor, bir uçtan bir uca yastıklar diziliyor. Kesintisiz bir sedir havası yaratılmaya çalışılıyor. Yere güzel bir halı ya da kilim seriliyor. Pencereler kafesli ama camsız. Mobilyalar arasında ne masa ne de sandalyeler var, aslında onlara gerçekten ihtiyaç da yok.
William Wittman (Vilyım Vitmın, İngiliz), Osmanlı’ya Yolculuk 1799-1800-1801, s. 9

Cevap: Sedileri, yastıkları, camları, kilimleri resimde görülmektedir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 87 Cevapları 

Soru : Metinlerde söz edilen yemek ve içeceklerin hangileri günümüzde de tüketilmektedir?

Soframıza önce üzerinden buharları yükselen büyük bir tencere içinde bezelyeli tavuk çorbası geliyor. Ardından kabak dolması sunuluyor ama bu yemeğin yanında herkes için üç ayrı peçete de veriliyor. İlginç olan bu peçetelerin hamurdan ve yenilebilir olması! Türklerin bazlama dedikleri bu hamur işi ürün, dağ köylülerinde ekmek yerine geçiyor. Bazlamadan koparılan bir parçayı üç parmağınız arasına alıp eti veya yemeğin katı kısmını bununla tutabiliyorsunuz. Sofraya gelen leziz ve baharatlı et yemeği küçük et parçalarından yapılmıştı. En son sofraya konulan pilav da bazlamayla yenilebiliyor. Yanında ise sulandırılmış sarımsaklı yoğurdun içinde yüzen salatalık parçaları sunuluyor.
Bela Horvath, Anadolu 1913, s. 43-44 (Düzenlenmiştir.)

Cevap: Sebzeli tavuk, kabak dolması, et yemekleri örnek olarak verilebilir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 88 Cevapları 

Soru : 1574’teki Ramazan Bayramı kutlamaları ile günümüzdeki Ramazan Bayramı kutlamaları
arasındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir?

Gerlach (Gerlah), 1574’te Ramazan sona erdiğinde minareleri aydınlatan tüm lambaların kaldırıldığını ve insanların tüm gece boyunca sokaklarda gezerek alışveriş yaptıklarını söyler. “Ertesi gün bayramdı. Bayram üç gün sürmüştü. Bu süre boyunca herkes en iyi giysilerini giymiş, yaya olarak ya da arabalarla gezintiler yapmıştı. İnsanlar sokakta birbirlerine ekmek ve elma sunmuşlardı. En sevilen eğlenceler salıncak ve dönme dolaptı. Birçok yerde salıncaklar kurulmuştu.
Halil İnalcık, Günsel Renda, Osmanlı Uygarlığı, C. 1, s. 439 (Düzenlenmiştir.)

Cevap: Günümüzde bayramlarda ekmek ve elma dağıtılmaz. Ancak bayramlardan önce insanlar alışveriş yapar ve çocuklar eğlence yerlerine giderler.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 89 Cevapları 

Ayaklarının daima temiz olması gerekir. Yazın giydikleri ayakkabılar ince deriden mor, kırmızı veya sarı renkte yapılır. Bizdeki kumaşların boyanışı gibi deriye çok güzel renkler verirler. Kepenek yerine de dolama adı verilen topuklara kadar uzun şeyler giyerler. Manto olarak uzun ve bol elbiseler giyerler. Giyimlerini mümkün olduğu kadar iyi kumaştan yaptırırlar. Kalite itibarıyla yüksek olmamakla beraber üzerine türlü nakışlar konmuş gösterişli ve zarif çeşit çeşit kumaş dokunur.
Manuel Serrano Y. Sanz, Türkiye’nin Dört Yılı 1552-1556, s. 134

Soru : Günümüzdeki giysi ve ayakkabılarla metinde anlatılanlar arasında ne gibi benzerlikler ve farklılıklar bulunmaktadır?

Cevap: Günümüzde genel olarak pantolon ve etekler giyilir, ayakkabılar geçmişteki gibi kaliteli değildir. Benzerlikler ise ; ayakkabı renkleri, ayakkabıları temiz olması örnek olarak verilebilir.

Soru : Seyyah Osmanlı’da kullanılan giysi ve ayakkabıların hangi özelliklerinden etkilenmiştir?

Cevap: Giysilerin manto olarak uzun ve bol elbiseler giyerler. Ayakkabılar işlemeli, renkli, ve kaliteli olduğundan söz edilmektedir.

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 90 Cevapları 

Etkinlik Zamanı

Soru : Osmanlı Devleti’nin kültürel özelliklerine ait örnekleri araştırınız. Her bir özellik için üç örnek yazınız.

Mimari eserler : Yıldız Sarayı, Ayasofya Camii, Süleymaniye, Sultanahmet Cami, Selimiye Cami

Giysiler : Mintan, fes, setre

Yemekler : Dolma, baklava, sütlaç, et yemekleri

Kutlamalar ve eğlenceler : Kandiler, gölge oyunları, sohbetler,

İçecekler : Boza, Şerbet, Üzüm Suyu

Bayramlar : Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Kandiller

Oyunlar : Güreş, cirit, gölge oyunları

Ev eşyaları : Divan, ibrik, sedir, takunya

Sporlar : Okçuluk, Güreş, cirit

Edebî eserler : Vankulu Lugati, Aşk-ı Memnu, Mai ve Siyah

7. Sınıf Sosyal Bilgiler Ekoyay Yayıncılık Ders Kitabı Sayfa 91 Cevapları 

Etkinlik Zamanı

Soru : Seyahatnamelerden alınmış metinleri okuyunuz ve soruları cevaplayınız. Cevaplarınızı defterinize yazınız.

Bir kaç ormandan geçtik. Çok sayıda köy gördük. Bu köylerde bizi çok iyi ağırladılar, yemek verdiler. Yolcuları rahatlatmak ve yedirmek âdeti Müslümanların en şerefli âdetlerindendir. Türkler bir hayırsever olarak asla teşekkür beklemez ve karşılığını da istemezler.
Gülgün Üçel Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları (1530-1699), s. 356

Onlar kendi aralarında öyle örnek bir uyum ve ahenk içinde yaşarlar ki aralarında kaldığım sürede bir Müslümanın diğer bir Müslümana ne şiddet gösterdiğini ne de kötü bir söz söylediğini gördüm.
Gülgün Üçel Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları (1530-1699), s. 159

Leylekler, kırlangıçlar kovulma korkusundan uzak, Türklerin evlerine yuva yapabilirler. Köpekler sürüler hâlinde sokaklarda dolaşır. Onlara kötü davrananın vay hâline! Sokaklarda kedilere et atan çok insan görebilirsiniz.

Ümit Meriç, Seyyahların Aynasında Şehirlerin Sultanı İstanbul, s.207

Bütün camilerin hayır işlerinde kullanılmak üzere büyük gelirleri vardır. Bu gelirler akıl hastalarının, fakir halkın bakımı ve çocukların eğitimi gibi hayır işlerinde kullanılmak üzere yapılan bağışlarla verilen hediyelerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra onlar, camilerin yanındaki imaretlerde fakir halka bin okka pilav ve yeterli miktarda et dağıtırlar.
Gülgün Üçel Aybet, Avrupalı Seyyahların Gözünden Osmanlı Dünyası ve İnsanları (1530-1699), s. 349

Uyku vakti gelince yataklar getirilir, yere serilir ve herkes kendi yatağında yatar; ev sahibininki bir divan üzerindedir. Sabah yataklar kaldırılır ve yerine tekrar konur. Öyle ki ev bir anda yatak hiç yokmuş gibi bir hâle gelir.
Jean Thevenot, 1655-1656’da Türkiye, s. 93

Onların en sık yedikleri, pilav adını verdikleri yemektir. Pilav; piliç, koyun, sığır eti yahut sadece bunlardan birisi veya et olmadığı takdirde tereyağı ile pişirdikleri pirinçtir. Yemek zamanı gelince yere sofra adı verilen deriden yuvarlak bir masa örtüsü yayarlar. Onun üzerine pilav ve eti koyarlar. Ekmeği parçalara bölerek dağıtırlar, sonra da sofranın etrafına ayaklarını altlarına alarak otururlar. Bismillah yani “Allah’ın adıyla” diyerek yemeğe başlarlar.
Jean Thevenot, 1655-1656’da Türkiye, s. 89

İnsan, İstanbul’un neresinde bulunursa bulunsun etrafına hiç bakınmadan sade bir bağırması kâfidir: Kahveciii! Üç dakika sonra, önünüzde bir fincan kahve tütmeye başlar.
Şafak Tunç, Şehristan Seyyahların Hayal Şehri İstanbul, s.325

1. Metinler kültürel özelliklerden hangileriyle ilgilidir? Sırasıyla söyleyiniz.

Cevap: Misafirperverlik, hoşgörü, inanç

2. Bu kültürel özellikler neden seyyahların ilgisini çekmiştir?

Cevap: Türk kültüründe var olan hürmet ve misafirperverliği ilgimi çekmiştir.

3. Metinlerdeki kültürel özellikler günümüzde devam ediyor mu? Devam etmeyenler neden yok olmuş olabilir?

Cevap: Kültürümüzün nesilden nesile aktarılması ile birlikte geçmişteki kadar olmasa da devam etmektedir.

4. Bu kültürel özelliklerden hangilerini yaşatmak gerektiğini düşünüyorsunuz? Neden?

Cevap: Misafirperverlik, yeme içirme, hürmet gibi özelliklerin devam ettirilmesi gerekmektedir. Çünkü gelenek ve göreneklerimizin devam etmesi ve güçlü bir Türk milleti için bunlar önemlidir.