8. Sınıf Din Kültürü Ders Kitabı Sayfa 9 Cevapları Anka Yayınevi
8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 9
1. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları
8. Sınıf Din Kültürü Kitabı Anka Kuşu Yayınevi Sayfa 9 Cevapları
1. Kader, kara talih, alın yazısı, baht, kısmet kavramlarının anlamlarını araştırıp öğreniniz.
Cevap :
Kader: Allah’ın ezelden ebede kadar olacak her şeyin zaman ve yerini, özellik ve niteliklerini, ezeli ilmiyle bilip sınırlaması değil, hem hayra hem de şerre koyduğu ölçüdür.
Kara talih: Kötü yazılmış olduğuna inanılan bir alın yazısı şeklinde ifade edilmektedir.
Alın Yazısı: Daha doğmadan önce insanın başına gelecek şeylerin Cenâb-ı Allah tarafından takdir edilmesi, insanın başına gelecek şeylerdir. Buna kader de denir
Baht: Gelecek olayları kaçınılmaz olarak saptayan Tanrısal gücün insan için önceden çizdiğine inanılan yörünge., şans, talih
Kısmet: Allah’ ın her kişiye, her canlıya uygun gördüğü şey, durum.
2. İçerisinde kader kavramı geçen deyim, atasözü ve şiirler bularak sınıfınızda arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap :
Kader Kavramı Geçen Atasözleri ve Deyimler
Kader birliği , Kadere meydan okumak, Kaderin buyruğuna boyun eğmek, Kader olmayınca kadir bilinmez, Takdire yazılan tedbirle bozulmaz.
—
Kader Kavramı Geçen Şiir
Kader, beyaz kağıda sütle yazılmış yazı;
Elindeyse beyazdan, gelde sıyır beyazı! ..
Necip Fazıl Kısakürek
—
“O ihtişamı elinden niçin bıraktın da
Bugün yatıp duruyorsun ayaklar altında?
“Kadermiş!” öyle mi? Hâşâ bu söz değil doğru:
Belânı istedin Allah ta verdi… Doğrusu bu!
Ne istenirse, elbette, sonuç öyle çıkar,
İlâhî iradenin sana zulmetmek ihtimali mi var?
“Çalış!” dedikçe Şeriat, çalışmadın, durdun,
Onun hesabına birçok hurafe uydurdun!
Sonunda bir de “tevekkül” sokuşturup araya,
Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!
Bırak çalışmayı, emret oturduğun yerden,
Yorulma, öyle ya, Mevlâ hizmetçin iken!
Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini,
Birer birer oku bitirince defterini;
Bütün o işleri Rabbim görür: Vazifesidir…
Yükün hafifledi… Sen şimdi doğru kahveye gir!
Çoluk çocuk sürünürmüş sonunda aç kalarak…
Senin işlerini yapan Allah değil mi? Keyfine bak!
Onun nimetler hazinesi senin veznendir!
Havale et ne kadar masrafın olursa… Verir!
Silahı kullanan Allah, sınırı bekleyen O;
Levazımın (erzak ve cephane) bitivermiş, değil mi? Ekleyen O!
Çekip kumandası altından ordu ordu melek;
Senin hesabına kâfirleri yerle bir edecek!
Başın sıkıldı mı, yeterlidir senin o nazlı sesin:
“Yetiş!” de kendisi gelsin ya da Hızır’ı göndersin!
Evinde hastalanan varsa, borcudur: Bakacak:
Şifa hazinesi derhal oluk oluk akacak.
Demek ki: Her şeyin Allah… Yanaşman, ırgadın O;
Çoluk çocuk O’na ait, lalan, bacın, dadın O,
Vekilharcın O, kâhyan, veznedarın O,
Alış seninse de verişten sorumlu olan O.
Denizde savaş olacakmış… Gemin O, kaptanın O.
Ya ordu gerekliymiş… Askerin, kumandanın O.
Köyün yasakçısı, şehrin de baş tahsildarı O.
Aile doktoru, eczacı… Kısacası hepsi O.
Ya sen nesin? Mütevekkil! Yutulmaz artık bu!
Biraz da saygı gerektir… Ne saygısızlık bu?
Allah’ı kendine kul yaptı, kendi ilâh oldu ya;
Utanmadan da tevekkül diyor bu cürete… Ha?
Tevekkül böyle emir vermek mi demektir Allah’a?
Düşünmüyor kimin için indiğini Kuran’ın…
Allah’ı gösterecek, muhatabı sorulsa kitabın!
Bütün yüce buyruklara savaş açan şu serseri,
Allah’a havale ediyor yükümlülüklerini!”
( Mehmet Akif Ersoy, Safahat )
3. Kur’an-ı Kerim mealinden tevekkül kavramını konu alan bir ayet bularak defterinize yazınız.
Cevap :
Allah’ın rahmeti sayesinde onlara karşı yumuşak oldun. Şayet kaba, katı kalpli biri olsaydın etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onlar için bağışlanma dile, işlerinde onlarla istişare et. (Bir konuda) karar verdiğin zaman Allah’ a tevekkül et. (Ve onu uygula. Çünkü) Allah, tevekkül edenleri sever. (3/Âl-i İmran 159)
4. Genel Ağ, Peygamberler Tarihi, İslam Ansiklopedisi vb. kaynaklardan Hz. Musa (a.s.) hakkında bir araştırma yapıp sunu hazırlayınız. Bu sunuyu sınıfınızda arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap :
Hz. Musa İsrail oğullarının Hz. Yusuf peygamberi Mısıra götürmelerinin sonucunda Mısır topraklarında dünyaya gelmiştir. Mısır halkı İsrail oğullarını alt tabaka olarak görmüş ve onlara işkence etmişler, eziyet etmişlerdir. Mısırı yöneten Firavun kendisine gelen kehanetler sonucunda İsrail oğullarından doğan tüm bebeklerin öldürülmesini emretmiştir. Hz. Musa’nın annesi bebeğini bir sepete koyarak Nil nehrine bırakmıştır.
Hz. Musa bir sepet içerisinde giderken Firavunun eşinin bularak himayesi altına almıştır. Musa Firavunun eşi tarafından bakılırken süt anne aranır ve bulunamaz. Sonunda annesinin sütünü emer. Annesi ile birlikte Firavunun sarayında büyümüştür.
Asiye validemiz Musa’yı özlediği zaman, süt annesiyle birlikte onu saraya getirtir, hediyelerle karşılardı. Birgün Musa (as), Firavun’un odasına götürüldü. Firavun O’nu kucağına aldı. Musa, sertçe Firavun’un sakalını çekti; kıl kopardı ve bir de tokat attı veya Firavun’un elindeki kamçıyı alıp ona vurdu. Firavun kızdı:
“–İşte benim aradığım düşman budur!” dedi. Asiye annemiz çocuk olduğu için böyle yaptığını dilerse imtihan edelim demiştir. Bir ateş ve bir kasede altın koymuşlar Musa -aleyhisselam-, elini cevher dolu tabağa götürürken Allah’ın emriyle Cebrâîl (aleyhisselam)müdahale etti ve elini itti. O da ateş korunu aldı, ağzına götürdü; dili yandı ve peltek oldu. O’nun bu peltekliği Tur Dağı’ nda yaptığı duaya kadar devam etmiştir.
Bunu gören Firavun çocukluğuna verdi. Daha sonra Musa (as) Medyen’ e gitmiş ve Şuayb (as) ın kızı ile evlenerek orada uzun yıllar kalmıştır. Dönüş yolunda kendisine Peygamberlik verilmiştir. Birçok mucize ve belaya rağmen Firavun ilahlık iddiasından vazgeçmedi ve en sonunda Musa (as) ın mucizlerinden biri olan Kızıldeniz’ i yarma hadisesinde can verdi. Musa (as) ın kavmi daha sonra buzağıya tapmış ve yine gaflete düşmüştür. Çok azgınlık etmişlerdir.
Musa (as) en meşhur rivayete göre, 120 yaşında vefat etmiş ve Kudüs civarında defnedilmiştir.
5. Ayete’l-Kürsi’nin anlamını bularak okuyunuz. Bu ayetten Yüce Allah’ın (c.c.) sıfatları hakkında ne gibi sonuçlar çıkarılabilir? Belirlemeye çalışınız.
Cevap :
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla (başlarım).
• “Allah, ondan başka ilah yoktur. O hayydır (diri, canlı, sonsuz hayat sahibi), kayyumdur (her şeyi koruyup gözeten).
• Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.
• Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur.
• İzni olmadan onun katında kim şefaat edebilir?
• O, kullarının yaptıklarını, yapacaklarını bilir (Ona hiçbir şey gizli kalmaz.).
• Onun bildirdiklerinin dışında, insanlar onun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
• Onun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır.
• Onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O yücedir, büyüktür.”
—
Ayetel Kürsi ‘ de Yüce Allah’ ın (c.c.) Hayy; diri, Kayyum; her şeyin varlığı kendisine bağlı olan, kainatı idare eden demektir. Diğer sıfatlar; uyumamak, şeffate izin vermenin elinde olduğu, her şeyin emri altında olduğu, geçmişi ve geleceği bilmesi, kürsüsü , varlıkları koruyabilmesinin O’ na zor gelmemesi sıfat ve özellikleri geçmektedir.
6. Ecel, ömür, rızık ve sünnetullah ne demektir? Araştırıp öğreniniz.
Cevap :
Ecel: Allah’ ın önceden kararlaştırılmış olduğuna inanılan ölüm zamanı, yaşamın sonu.
Ömür: Doğumla ölüm ya da var oluşla yok oluş arasında geçen süre, yaşama ya da var olma süresi
Rızık: İnsana fayda veren, yenilebilen, içilebilen ve Allah’ın herkese nasip ettiği, kendisinden faydalanılan diğer maddî ve manevî şeyler. Rızk hiç değişmez, azalıp çoğalmaz. Kimse kimsenin rızkını yiyemez.
Sünnetullah: Allah tarafından konulan kanun ve nizamlar anlamına gelir.
Yüce yaratıcı Allahu Teala ol demesi ile olabilecek tüm imkanlar ve tüm olaylar onun izni olmadan gerçekleşemez. Bir insanın kazanın kaderin ve alın yazısının Allahu Teala isteğiyle ve bilgisiyle olabildiğine inanmalıdır. Hayatımız boyunca karşılaşmış olduğumuz zorluklar mutluluklar sıkıntılar mücadelelerde muhakkak Allah’a sığın bana Allah’tan istemeli ve Allah’a yönelerek çözüm yolu bulmalıyız. Sıkıntıya düştüğümüz zaman sabırsız bir şekilde ümitsizliğe düşersek ve Allah’tan istemeyi ve Allah’a yönelmeye ihmal edersek elbette ki sonumuz huzur ve mutluluk olamaz.