8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Sayfa 143-144 Cevapları Dersdestek Yayıncılık
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayıncılık Kitabı 5. Ünite Hazırlık Çalışmaları Cevapları Sayfa 143
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda Savaştığı Cepheler Cevapları
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayıncılık Kitabı Sayfa 143
1. Demokrasinin temel özelliklerinin neler olduğu hakkında sınıfınızda bir tartışma yapınız.
Kısa Cevap : “Demokrasinin temel özelliklerinin neler olduğu hakkında sınıfınızda bir tartışma yapınız. “
Uzun Cevap :
Demokrasinin temel özellikleri
Demokrasi kelimesi “demos” (halk) ve “kratos” (egemenlik) kelimelerinden gelmektedir. Demokrasi, halkın egemenliği demektir.
Genellikle devlet yönetim biçimi olarak anlaşılsa da demokrasi başka yerlerde de uygulanabilir. üniversiteler, işçi ve işveren organizasyonları ve bazı diğer sivil kurum ve kuruluşlar da demokrasi ile yönetilebilirler.
Çoğunluk, azınlık, fakir veya zengin olsun demokrasilerin ortak özelliği halka dayanmasıdır.
Demokrasi çeşitleri
- Klasik Demokrasi
- Koruyucu demokrasi
- Kalkınmacı demokrasi
- Liberal demokrasi
- Sosyal demokrasi
Cumhuriyet bir rejim, demokrasi ise cumhuriyetin uygulanış şekillerinden bir tanesidir. Demokratik cumhuriyetin yanında dini cumhuriyet, oligarşik cumhuriyet ve sosyalist cumhuriyet biçimleri de bulunmaktadır. Demokratik cumhuriyetlerde, meclisi ve ülkenin başkanını belli aralıklarla halk seçer
İngiltere’de oligarşik demokrasi halkın seçmediği bir kral ya da kraliçe bulunmasına rağmen yönetim halkın elindedir
Güçler ayrılığı ilkesi yasama, yürütme ve yargı kurumlarının, devletin farklı organlarında bulundurularak iktidarın tek elde toplanmasını engellemek ve bu üç kurumun birbirlerini denetleyebilmesini sağlamaktır.
Demokrasinin araçları nelerdir?
- Parlamento
- Siyasi partiler
- Anayasa
- Sivil toplum örgütleri
- Kolluk kuvvetleri
Demokrasinin temelleri
- İktidarın seçim yoluyla değiştirilebilmesi
- Güçler ayrılığı ilkesi
- Katılımcılık ilkesi
- Çok partili siyasal yaşam ilkesi
- Hukukun üstünlüğü ilkesi
- Muhalefetin varlığı ilkesi
- Çoğunluk ilkesi ilkesi
- Temel hak ve özgürlüklerin güvencesi ilkesi
2. Atatürk’ün siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak görmesinin nedenlerini açıklamaya çalışınız.
Kısa Cevap : “Atatürk’ün siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak görmesinin nedenlerini açıklamaya çalışınız.”
Uzun Cevap :
Maddeler Halinde Mustafa Kemal Atatürk’ ün Siyaset, Siyasiler Hakkında Sözleri
- Büyük Millet Meclisi’ nde ve millet karşısında ulus işlerinin serbest münakaşası ve iyi niyet sahibi kişilerin ve partilerin özel görüşlerini ortaya koyarak milletin yüksek menfaatlerini aramaları benim gençliğimden beri aşık ve taraftar olduğum bir sistemdir. Memnuniyetle görüyorum ki, laik cumhuriyet esasında beraberiz. Zaten benim siyasî hayatta bir taraflı olarak daima aradığım ve arıyacağım temel budur. Bundan ötürü Büyük Meclis’te aynı temele dayanan yeni bir partinin faaliyete geçerek millet işlerini serbest münakaşa etmesini cumhuriyetin esaslarından sayarım. (1930)
- Bizim milletimiz esasen demokrattır. Kültürünün, geleneklerinin en derin maziye ait safahatı bunu doğrular. Bizim yapabileceğimiz bir şey varsa bu fıtrî karakterin gereklerini sun’î bir surette men etmek istiyenleri ortadan kaldırmaktır.
- Türk milleti en eski tarihlerinde, meşhur kurultaylarıyla, bu kurultaylarda devlet reislerini seçmeleriyle demokrasi fikrine ne kadar bağlı olduklarını göstermişlerdir. Son tarih devirlerinde, Türkler’in teşkil ettikleri devletlerde başlarına geçen padişahlar, bu usulden ayrılarak müstebit olmuşlardır. (1930)
- Yenileşme çalışmalarında ve halkçı demokratik kuruluşlara yönelik gelişmelerinde genç Türkiye Cumhuriyeti, Fransız demokrasisini doğurmuş olup o zamandan beri her milletin gelişimine ve kendi teşkilatına uydurduğu inkılapçı büyük hak ve adalet prensiplerinde metin bir dayanak bulmuştur. (1928)
- Milli egemenlik esasına dayanan ve bilhassa cumhuriyet idaresine malik bulunan memleketlerde sivasî partilerin mevcudiyeti tabiîdir. Türkiye Cumhuriyeti’nde de, birbirini denetleyen partilerin doğacağına şüphe yoktur. (1924)
- Ben öyle bir parti teşkilini tasavvur ediyorum ki, bu parti milletin bütün sınıflarının refah ve saadetini temine yönelmiş bir programa sahip olsun. Milletimizin şartları buna müsaittir. (1923)
- İsmi parti olan halk teşekkülünden maksat millet evladından bir kısmının, halk sınıflarından bazılarının, diğer evlat ve sınıfların zararına menfaatlerini temin etmek değildir. Belki birbirinden ayrı ve hariç olmayıp halk namı altında bulunan bütün milleti birlik ve beraberlik halinde ortak ve umumî olan hakiki refaha eriştirmek için faaliyete getirmektir. (1923)
- Bu milletin siyasî partilerden çok canı yanmıştır. Şunu söyliyeyim ki, diğer memleketlerde partiler mutlaka ekonomik amaçlar üzerine kurulmuş ve kurulmaktadır. Çünkü o memleketlerde muhtelif sınıflar vardır. Bir sınıfın menfaatini muhafaza için teşekkül eden siyasî bir partiye mukabil diğer bir sınıfın menfaatini muhafaza amacıyla bir parti teşekkül eder. Bu pek tabiîdir. Güya bizim memleketimizde de ayrı ayrı sınıflar varmış gibi kurulan siyasî partiler yüzünden şahit olduğumuz neticeler malumdur. Halbuki Halk Partisi dediğimiz zaman bunun içinde bir kısım değil, bütün millet dahildir. (1923)
- Herkesçe bilinir ki, siyasî partiler, belirli amaçlarla kurulurlar. Mesela, İzmir tüccarları yalnız kendi menfaatlerini tatmin edebilecek bir parti yapabilirler. Yahut yalnız çiftçilerden ibaret bir parti olabilir. Halbuki bizim partimiz böyle sınırlı bir görüşü izleyen kuruluş değildir. Tersine her sınıf halkın menfaatlerini eşit bir surette, biri diğerini zedelemeden temin etmeyi amaç edinen bir kuruluştur. Bunu davranış şeklimiz ispat etmektedir. Bundan sonra da böyle olacaktır. Diğer memleketlerde bu kuruluşun bir benzerini aramaya lüzum yoktur. (1931)
- Siyaset sahasında karşılıklı faaliyetin verimli gelişmeleri ancak vatandaşlar arasında düşmanlık meydana gelmesine yer verilmemesiyle temin olunabilir.
- Bunun çareleri: Partilerin içine girebilecek samimiyetten uzak ve gizli maksatlı unsurların, kanun dışında netice isteyen emel sahiplerinin bütün milletçe menfur görülmesi ve bir de cumhuriyet esası üzerinde çalışan partilerce bu gibilerin faaliyetlerinden daima uzak kalınmasıdır. (1930)
3. Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişten bugüne hangi tehditlerle karşı karşıya bulunduğu ile ilgili düşüncelerinizi belirtiniz.
Kısa Cevap : “Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişten bugüne hangi tehditlerle karşı karşıya bulunduğu ile ilgili düşüncelerinizi belirtiniz.”
Uzun Cevap :
Türkiye gerek konumu ile köprü konumunda olması gerek alt ve üst zenginlikleri ile her zaman ülkelerin göz odağında olmuştur. Hammadde arayışı ve devletlerin kendi çevrelerinde güçlü bir devlet istememeleri her zaman Türkiye’ nin üzerinde göz dikme ve karışıklık çıkarmalarına sebep olmuştur.
İç karışıklıklar ve devletlerin şehir sınırlarında yapmış oldukları eylemler , savaş tehditleri Türkiye’ yi her zaman uyanık ve dikkatli olma yolunda çalışmak zorunda tutmuştur.
Günümüzde hala gelişen ve güçlenen bir Türkiye istemeyen ayrıca yer altı ve yer üstü kaynaklarımıza sahip olmak isteyen ülkeler bizleri tehdit etmekte gerek sınırlarımızı ihlal ederek gerek çalışmalarımıza engel olmaya çalışarak gerek iç karışıklıklar çıkarmaya çalışarak bu kötü düşüncelerini devam ettirmekte bunun için çalışmaktadırlar.
Bizlere düşen yönetime akıllı ve becerikli yöneticileri geçirmek, tarih bilincine sahip olmak, olan olayları her yönü ile incelemek devletlerle siyasi olarak beraber olup, çıkar doğrultusunda ilişki kurmaktır.
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayıncılık Kitabı Cumhuriyet Halk Fırkası Cevapları Sayfa 144
Cumhuriyet Halk Fırkası Cevapları
8. Sınıf İnkılap Tarihi Dersdestek Yayıncılık Kitabı Sayfa 144
Soru : Atatürk’ün çok partili siyasi sisteme âşık ve taraftar olmasının nedenleri neler olabilir?
Kısa Cevap : “Atatürk’ün çok partili siyasi sisteme âşık ve taraftar olmasının nedenleri neler olabilir?”
Uzun Cevap :
Mustafa Kemal Atatürk başarılı bir asker ve siyasi bir liderdi. Örnek almış olduğu laik devletlerdeki düzeni halka işlemek ve bizleri laik devletler gibi yönetmek istedi.
Daha önce halk tek bir yönetim birimi tarafından yönetildiği için çoklu seçim hiç denenmemişti. Bu tüm insanlar için ilk gerçekleşecekti. Mustafa Kemal Atatürk ‘ te daha önce bunun denenmemiş ve başarılı olacağına inancı ve heyecanını hissetmekteydi.
Diğer bütün laik devletler de artık bu sistemin uygulanıyor olması ve bunu tüm laik devletlerden de beklemeleri Atamıza ilham oldu.
Bu fikrin halk ve insanlar tarafından artık istenir ve benimsenmiş olması da bir başka sebeptir. Artık halk kendi istediği insanları başa getirmenin bilincine varmış ve kendileri de seçme ve seçilme haklarını kullanmak istiyorlardı.
Bütün bu sebepler demokrasiye inanan Mustafa Kemal’ in çok partili siyasi sisteme aşık ve taraftar olmasına neden oldu.
Valla hani, bu inkılap tarihi dersi bazen can sıkıcı olabiliyor, özellikle tarih kitaplarındaki bazı karmaşık konuları anlamak pek kolay değil. Neyse ki, Atatürk’ün demokrasiye olan inancı ve çok partili sistemi desteklemesi gerçekten ilham verici.